Heyecanlı bi bekleyiş, iki heyecanlı genç insan ve de etraflarında onları sarıp sarmalayan onlarca kalple ameliyata girdi yengem. Torunlarını ve kızlarını yaşlı gözlerle bekleyen anneler, gözyaşlarını saklamaya uğraşan sevgili dedeler, herkesten çok heyecanlı ve duygulu olan taze baba, kameraman Koray Abi ve de ben tabi ki:) Heyecanlıydım evet. Kolay ağlayan bir insan olmadığımdan, Memo gelince yaşayacağımız mutluluğu anlatarak günün neşesi olmayı başardım.
Ama o astronot başlığı gibi oksijen kasketiyle gelince aramıza... O minik ayakları, küçücük elleri, hızlı hızlı atan kalbi, pembe yüzü ve de şimdilik etrafı pek görmez gözleriyle hayata gözlerini açınca yanındaydım evet. Hemşirenin arkasından gizlice odaya dalıvermiştim. Nasıl heyecan yaptıysam, hemşire de beni çıkarmadı. Orada öylece taze babayla yeni yavrumuzu izledik. İlk ayak izinden, ilk aşısına, ilk kalp atışlarına... Hayatımda böyle bir ana tanıklık etmemiştim...
Hoşgeldin!!!
Bu arada annesi onu ilk gördüğündeki anı da unutamayacağım. Hani Ebru Ablayı her rolde görmüştüm şimdiye kadar: evin tek kızı, kız kardeş, gelin kız, ev sahibi...gibi birçok rol ve de son adımı "anne" oldu. Gözlerinin içi
hep gülen o insanın daha başka gülüyordu bu kez. Evet bu bir yaşlanma belirtisi. Bu rollere girmek, bunlara tanıklık etmek... Her yaş zamanında güzel, diye süper klasik bir yorumla bitireyim ben bugünü de:)
Evet yarın eve üç kişi dönecekler..:) Sizi seviyoruz Kürşad, Ebru ve Memo:P
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder