1 Şubat 2012 Çarşamba

Ve de yeni dönem başlarken, görev haftası biterken yeni yasam kokuları burnuma geliyor. Geri döndüm!

 Bu arada Sinem in gözlükleriyle poz vermeyi atlamadım, ne de olsa çerçeveli gözlük arayısı içindeyim. Hehe uzun zaman sonra bu Betty i hatırlamak sevimli oldu gercekten. Mesai sonunda, günün çok da büyük kısmını kaplamayan görevleri içine sinerek bitirdikten sonra, mutluydum! haha gün havası içinde gecen sömestır tatili de böylece geciverdi. Pazartesi bölümün alacağı hali Ahmet hoca önden bizi tarfledi! 

Aaaaaman Tanrım, sınıfımda kafa öğrenciler olsun! ltf !!! :)

29 Ocak 2012 Pazar

Eski yerine Yeni

Bugün güzel bir gün oldu:) Farklıydı, belki de çok sıradan. Çok hızlıydı belki de çok yavaş. Kulağımda Sertap Erener'den Bahçede, kendi hayatımı seyre daldım adeta. Çok acıklı bir durum yok, umudu barındırıyor kendi içinde. Dolunay gökte, yakamoz vurmui dibe, ateş böceklerini seyre daldım.. tam bu sözler kulağımda, hafiften damara kayma isteği ve sonra bir bai sallamayla sonuclanan dinginlik.Müziğin yükselmesiyle ruhum da yükseliverdi. Şaha kalktı isyanla, ama bir anda müzik düştü ben de en son dingin halimle devam edeyim dedim. 
 
DİNGİN ve UYUMLU. 
 
Ve sonrasında başlayan derinden ispanyol müziğiyle ruhum keyfe başladı. Her sey geçer canım dercesine. Bu hayatta geçmeyecek, aydnlanmayacak hava yok der gibi. Kimse ebedi karanlıga düştüm diye düşünmesin der gibi. Arkasından gelen HERO da baya ironik oldu hani 
- I can be you herooo babe - I'll standy by you foreveeeer- You can take my breath away -

I can remember when we walk togetheeeer..aman Allahım daha manidar bir giriş olamazdı. Sadece mutlu olmak istediğime karar verdim. Kendime sarılıp ilerlemem lazım... İsteklerime, önceliklerime... man without love... çok acıtıcı değil ama gercek de değil. 

Çoktandır beşlemece yapmıyormusum. Hani sarkıları hayatla bagadastırarark yorumlamaca. Gercekten içimi dökerken müzikle olması daha rahatlatıcı. Yalnız değilsin, diye fısıldama adeta. Hatta gizli duygularının haykırılması da olumlu bir yanı olsa gerek. Veeeeeeeeee yüksel alçal dıdıdımmmm!
 
iYİ GECELER derken dıdıdm dıdı dıdım kemanla uğurlanmak da güzel.




7 Ocak 2012 Cumartesi

48:

Çok iyi uyayamadığım bir gece ve de uyanamadığım bir sabah... Dünümü bügünümü düşündüğüm birkaç dakika. Yine de geçmiş günlere göre birkaç umut kıpırdanışı olan bir yürek. Kısa denilebilecek bir sabah kahvaltısı ve de ailenin yarısını gönderme seremonisi. Çay keyfi yapmak için doğru an seçmece, her seye rağmen hayat devam ediyor hatırlatmacası. bu da böyle olmalıymış demek ki iç söylemleri. Geç kalmış olumlamalar. Çocuklarla gececek bir öğleden sonra daha. Konuşmadan gecirilen dakikalar ve de iç sesle olan sohbetler yığını. Hafif kırdığıma yönelik bir yüz ifadesi. Bunlar da geçecek diyen melekler. Evet hepsi son 48 dakikanın özeti.

Her şeyin daha iyi olması ve de güzel bir gün geçirmek dileğiyle. 


30 Aralık 2011 Cuma

2011 mi ? hımm bir bakalım

2011 yılında;
- Bir dil okulunda, haftada 6 gün artı 8li ast üst ilişkisine maruz bir 10 ay sonrası yılın ilk günlerinde özgür bir kuş oldum tekrar.
- Uyumanın dibine, yatmanın son noktasını gördüm
- Aşk anlamında çok köklü değişimler yaşadım. Kariyer mi aşk mı sorusunun odak noktası oldum. O günden bu yana kırdım düzelemedim
- Tüm çocukluk arkadaşlarımı askere tek tek yolladım. Hala gelmediler.
- Yeni ayakkabılar, yeni etekler, yeni deri ceketler aldım dım dım.
- Korkmak, güvenmek, sevgi tüm bu kavramlarla uğraşmadığım kadar uğraştım.
- Pilav ve fırında sebzeli tavuk yapmayı ögrendim ki bu süper bir kazanç;) mimarına teşekkür etmeli.
- Kavuran sıcakta oruç tutabildim, kurbanda annemlerin yokluğunda yarım dana kestim biçtim.
- Ananemle üç ay 90 gün 12 hafta ve de kimbilir kaç saati birlikte dizdize geçirdim
- Çok güldüm mü evet zaman zaman aşırı derecede en alakasız seylere; ağladım mı olmadığı kadar.
- Ailemize yeni bir üye katılmasıyla yaşılık diplomamı aldım.
- İstanbul a yine gidemedim. Pelinin yüzünü güldüremedim
- 1yıl boyu İzmir, Eskişehir dısında bir yere gitmeyerek yine şaşırtttım.
- Şükrettim, bol bol dua ettim.
- Son üç senede karşıma çıkmadığı kadar iyi insanla tanıştım, onlara sarıldım bir daha bırakmadım
- Ha son bomba Ales te top a ulastım, yetmedi o istediğim işe kavustum!!! 
MAŞALLAH İYİ GELİŞMELERE.

Aslında ilk bakışta zorlukla geçmiş bir yıl...ama aralarda komik senaryolar da var (dana ve ben gibi). Süper dostlar kazanmanın verdiği haz...Kendimin bütün olduğunu anladığım ve de sevgi enerjisine odaklandığım bir yıl. Evrene seslendim. Bakalım cevabı ne olacak?

Benim ve etrafımdakilerin sevgi olduğu, herkes affederek girdiğim ve de değerli olduğumu kalbimin derinliklerinde  hissettiğim bir yıl olsun istiyorum.

2012 SEVGİYLE GEL.

20 Aralık 2011 Salı

- Hey Astronot! - Selam Dünyalı!

Heyecanlı bi bekleyiş, iki heyecanlı genç insan ve de etraflarında onları sarıp sarmalayan onlarca kalple ameliyata girdi yengem. Torunlarını ve kızlarını yaşlı gözlerle bekleyen anneler, gözyaşlarını saklamaya uğraşan sevgili dedeler, herkesten çok heyecanlı ve duygulu olan taze baba, kameraman Koray Abi ve de ben tabi ki:) Heyecanlıydım evet. Kolay ağlayan bir insan olmadığımdan, Memo gelince yaşayacağımız mutluluğu anlatarak günün neşesi olmayı başardım.

Ama o astronot başlığı gibi oksijen kasketiyle gelince aramıza... O minik ayakları, küçücük elleri, hızlı hızlı atan kalbi, pembe yüzü ve de şimdilik etrafı pek görmez gözleriyle hayata gözlerini açınca yanındaydım evet. Hemşirenin arkasından gizlice odaya dalıvermiştim. Nasıl heyecan yaptıysam, hemşire de beni çıkarmadı. Orada öylece taze babayla yeni yavrumuzu izledik. İlk ayak izinden, ilk aşısına, ilk kalp atışlarına... Hayatımda böyle bir ana tanıklık etmemiştim...

Hoşgeldin!!! 

Bu arada annesi onu ilk gördüğündeki anı da unutamayacağım. Hani Ebru Ablayı her rolde görmüştüm şimdiye kadar: evin tek kızı, kız kardeş, gelin kız, ev sahibi...gibi birçok rol ve de son adımı "anne" oldu. Gözlerinin içi
hep gülen o insanın daha başka gülüyordu bu kez. Evet bu bir yaşlanma belirtisi. Bu rollere girmek, bunlara tanıklık etmek... Her yaş zamanında güzel, diye süper klasik bir yorumla bitireyim ben bugünü de:)

Evet yarın eve üç kişi dönecekler..:) Sizi seviyoruz Kürşad, Ebru ve Memo:P





19 Aralık 2011 Pazartesi

Hoşgeldin Mehmet Arda:)


Bugün yeni bir başlangıcın son 24 saati oldu adeta.Yarın hayatımıza yeni bir üye daha katılıyor: Mehmet Arda :) Hani bugünler hep yıllar öncesinden konuşulur, nasıl olunur diye. Espriyle karışık yakıştırmalar yapılır..,işte yarın bunları hepsi gerçeğe dönüşecek, inşallah. Gelecek ebeveynlerle konuştum:). Onlar ise sesleri titreye titreye "Yarın eve üç kişi döneceğiz," dediler. Ne kadar heyecanlı bir seydir kimbilir. Kendinden bir parçayla yeni bir hayata atarken yeni rolün öncesi o son gece!!!

Kendi payıma ise "hala" olmam, evimize "babanne", "amca" gibi yeni kavramlar girmesi de ayrı bir olay. Bizdeki genç neslin, ilk bebeği olacağı için herhalde bu heyecan. Mehmet'le oturup karşılıklı konuşabileceğim günleri dört gözle bekliyorum. Allah ona ailesiyle hep beraber parlak bir yaşam sunsun. Ufaklık, seni çok seveceğiz;) Evet yaşlanma belgesi de alırız artık hastanede. Babam bir tören düzenler!:P Ananem yüksek şeref, annemler şeref, kalan ikincil genç nesil de memnun edici not ortalamaları ile yetinmek zorunda artık :)))! 
Haha bundan 20 sene sonra bizim çocukların yapacağı geyikler dönecek hastanede :p Hastanelere alıstım artık. bu arada. Zorlanmıyorum artık. Her türlü işlem yapılır.

Bu arada,
yarınki güneş benim için doğsun, güzel bir gün, çözülmüş sorunlar, güzel insanlar getirsin bana!!!